Sena’yla yine uzun zamandır doğum sancıları çekiyorduk. Üzerine uzun zamandır düşündüğümüz, çalıştığımız, arkadaşlarımızdan destek aldığımız ve üretmek için canımızı dişimize taktığımız biricik, taze koleksiyonumuz Mixer’i çıkaracağız diye bu sefer gerçekten çok uğraştık! Bizim gibi üretme sevdalısı inatçı iki “Boa” için hedefine ulaşmak biraz acılı ama acının bin katı keyifli oluyor. Son koleksiyonumuz Mixer bu haftasonu itibarı ile Boa’nın evleri saydığımız Galata Atelier 55 ve Bağdat Caddesi Cassette Butik’teki askılarında yerlerini aldı.
6. koleksiyonumuzu çıkarmış olmanın huzuru ve gururunu vesile sayarak uzun zamandır ulaşamadığımız blogumuza hemen bir küçük yazı yazalım istedik.
Mixer’in yine her zamanki gibi bize yakışır “eko-grafik” bir koleksiyon olması için çok uğraştık. Sena bu koleksiyondaki ilüstrasyonları her parmağında binbir marifet olan kadınlara ithaf etti ve bu yolda sonunda hep hayal ettiğimiz gibi iki yaratıcı insandan da destek aldık: müzisyen Bora Uzer ve tasarımcı Işık Bayraktar birer ilüstrasyonla bu koleksiyona müthiş katkılarda bulundular. Sena koleksiyonun ilk ilüstrasyonlarından “Multiwomen” ı çizdikten ve tüm alt metinleri kafasında hazır ettikten sonra başlayan üretim sıkıntımızı 2 birbirinden marifetli kadın olan Nalan Hanım ve Güner Hanım’ın gidermesi de evrenin ilginç tesadüflerinden biri oldu. Biz buna şaşırdık mı, tabii ki hayır... 4 kadın bu işi kafaya koyup 15 metrekare bir alanda 350 parça üretim yapmış olmamız ve tüm koleksiyonun bu iki marifetli kadının terzi ellerinden çıkması bizim güzel şansımızdı belki.
Çok beklemek zorunda kaldık ama değdi.
Bu üretimde “Bambu da bambu!” tutturmalarımız üzerine bize yol gösterip yardım eden, bizi bambu ipliğimize kavuşturan Doa mağazası sahibi Fidel Berber’e; Boa’nın fikir babalarından ve daimi yol göstericimiz babamız/dayımız/canımız Sedat’a; yıllardır Boa’yı üretebilmek adına bizden engin tekstil bilgisini esirgemeyen Ayşe Abla ve Boa’ya tarihi boyunca en az bizim kadar emek vermiş Filiz’e; bu üretimde tabir-i kesinlikle caiz hayatımızı kurtaran Nalan Hanım ve Güner Hanım’a; Boa üretimlerinin belki de en kritik noktası baskı aşamasında sürekli kahrımızı çeken, her bir deseni kendi elleriyle basan, ekolojik kaygılarımızdan ötürü her seferinde bize özel boyalar almak zorunda kalan Coşkun Bey’e; bizi çok keyiflendirerek iki işlerini bizimle paylaştıkları için Bora ve Işık’a; her sene bize ev sahipliği yapıp, Boa’nın “sürdürülebilir” bir marka olmasına büyük katkı sağlayan mağazalarımıza ve tabii bu dönemde bolca bizi dinleyen, bizimle beyin fırtınası yapan, heyecanımızı paylaşan ve ne olursa olsun Boa’yı devam ettirebilmek adına bize sürkeli manevi destek veren sevdiklerimize çok teşekkür ederiz!